Sloganla Gelen Liyakatsizlik

Siyasetin en büyük trajedilerinden biri, emekle değil, imajla bir yerlere gelmenin meşru görülmesi. Ne yazık ki son günlerde CHP’de yaşanan gelişmeler, bu trajediyi bir kez daha gözler önüne seriyor.

Parti Meclisi’ne girmenin artık örgüt emeğinden, bilgi birikiminden, siyasi geçmişten çok daha az önemli olduğu bir döneme girdik. Sadece bir sloganla, birkaç kelimelik yaratıcı cümleyle, sosyal medyada birkaç gün görünür olmanın bedeli, yıllarını bu partiye vermiş isimlerin önüne geçmek oldu.

Ve evet, o meşhur slogan: "Her şey çok güzel olacak."
Oldu mu gerçekten? Olduysa da sadece birileri için oldu. Çünkü bizim hayatımızda hiçbir şey değişmedi. Yine sokaktayız. Yine eylemlerdeyiz. Yine aç susuz miting alanlarına giden biziz. O güzel günler bize bir türlü gelmedi. O slogan birilerinin kişisel yolculuğuna ışık tuttu ama örgütün, emekçilerin, sahada ter dökenlerin gerçekliğine dokunmadı bile.

Peki, o zaman soralım: Nerede kaldı liyakat? Nerede o sokak sokak afiş asan, sabahın köründe broşür dağıtan, salon toplantılarında söz isteyen, tartışan, davası olan insanlar? Nerede yıllarını CHP’nin ilkelerine adamış, fikir üretmiş, mücadele vermiş emektarlar? Onlar şimdi, alkış tutmakla mı yetinecek? Yoksa yalnızca “doğru zamanda doğru sloganı” atmadıkları için cezalandırıldıklarını mı düşünecekler?

Partiler kimliktir. Hafızadır. Geçmişin mücadelesini taşıyıp geleceğe aktaran yapılardır. O yapıların içi, sadece “parlayan” isimlerle değil, kök salmış insanlarla dolu olmalıdır. Eğer bu dengeyi kaybedersek, bugün bir sloganla gelen, yarın başka bir slogana kapılıp gidebilir. Sadakat duygusu, yalnızca alkış seslerinden değil; ideallere duyulan derin inançtan doğar.

CHP, bu ülkenin en köklü siyasi partisidir. Onu taşıyan sadece liderleri değil; mahalle temsilcileri, gençlik kolları üyeleri, kadın kollarında gecesini gündüzüne katan gönüllülerdir. Onların emeğini hiçe sayan her “parlatma operasyonu”, partinin kendi köklerini kesmesinden başka bir şey değildir.

Bugün bir sloganla PM’ye giren, yarın belki de bir tweetle genel merkeze göz dikecek. Ama biz, hâlâ liyakat diye haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü emek haktır. Liyakat, sadece bürokraside değil, siyasetin her kademesinde vazgeçilmezdir.

Sözün özü: Siyaset magazinleşirse, idealler karikatürleşir.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum