Suat Özçağdaş: Belediyelerimizi İşlemez Hale Getirmeye Yönelik Hamleler Hukukun Tamamen Ayaklar Altına Alınmasıdır

Suat Özçağdaş: Belediyelerimizi İşlemez Hale Getirmeye Yönelik Hamleler Hukukun Tamamen Ayaklar Altına Alınmasıdır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İzmir’de 1 Temmuz’da düzenlenen operasyonun ardından 11 kişinin halen tutuklu olduğunu belirterek "Bugün İzmir özelinde, ama genelde tüm Türkiye’ye sirayet etmiş olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne diz çöktürmeye, partimizi çalışamaz hale getirmeye, belediyelerimizi işlemez hale getirmeye yönelik bu hamleler, hukukun tamamen ayaklar altına alınmasıdır" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, partisinin İzmir İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyona ilişkin il yöneticileri, Büyükşehir Belediye Meclis Grubu ve milletvekilleriyle değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantının ardından açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "1 Temmuz 2025 Salı günü, şafak operasyonuyla basına servis edilen eski görüntülerle İzmir’e dair Türkiye gündemini sarsan çok büyük bir operasyon başlatıldı. 157 arkadaşımız siyasiler, bürokratlar, belediye çalışanları bir gözaltı işlemine tabi tutuldular. Dört gün boyunca gözaltında kaldılar. Bunun sonucunda 59 arkadaşımız tutuklandı; 58 arkadaşımız adli kontrol şartıyla, 40 arkadaşımız ise serbest bırakılarak süreç devam etti. Bugün itibarıyla, bu 59 arkadaşımızdan 11’inin tutukluluğu devam ediyor geri kalan arkadaşlarımız tutuksuz olarak yargılanacaklar. Burada bir dizi olumlu ve olumsuz meselenin Türkiye’de açık açık konuşulması gerekir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özçağdaş, sözlerinin devamında ise şunları kaydetti:

"Böylesi operasyonların, şafak operasyonlarının, Türkiye’ye yakışmadığını insan haklarına aykırı olduğunu, asıl olanın davet usulü olduğunu, bu arkadaşlarımız çağrılsaydı, ifadeye gideceklerini ve süreci böyle yapılması gerektiğini söyleyelim. Bu kadar çok kişiyi bir anda toplayarak, büyük bir algı yaratarak 'büyün sorunlar var burada' ve onun sonunda bu kişilerin üçte birinin 59 arkadaşımızı tutuklu olması suçlandıklar konular da dahil olmak üzere aslında hepimiz biliyoruz ki tutuksuz yargılamayı gerektiren konular. Esas olan, yargılamanın tutuksuz yapılmasıdır. Geçmişte, Recep Tayyip Erdoğan’ın sahip olduğu hak, bu ülkedeki herkesin hakkıdır. Bir delil karartılmayacaksa ki karartma ihtimali yok yargılamada usul tutuksuzluk olmalıdır. Bu bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaşadığımız en önemli sorunlardan bir tanesi. Bugün itibarıyla, 25 milyon seçmenin yerel seçimlerdeki iradesi sakatlanmış durumda. 25 milyon seçmen bir nüfus. Burada bir sorun var. Kentleri yöneticisi olan büyükşehir belediye başkanları, ile ve ilçe belediye başkanları, örneğin İstanbul’da Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçilmiş 27 belediye başkanından 10’u tutuklu yargılanıyor. Bu meselenin altını ısrarla çizmek isteriz.

"Hukukun ayaklar altına alınması"

Dün Mehmet Murat Çalık’ı ziyaret ettim. Ancak sağlık nedeniyle kendisini göremedik, ailesiyle bir araya geldik. Gülseren Anne’yle bir araya geldik. Bir belediye başkanı, büyük sağlık sorunları yaşamasına rağmen tutuklu yargılanıyor ve sağlık sorununu ispat etmeye çalışıyoruz. Oysa geçmişte Ergenekon, Balyoz süreçleri dahil olmak üzere hükümlü olmayan kişiler kolaylıklı ev hapsi veya tutuksuz yargılama kararı verilebilir. Tutukluluk hali, iktidar tarafından bir cezalandırma aracı olarak kullanılıyor. Bunu Saraçhane'de gözaltına alınan 301 gencimiz de gördük. Sonrasında 100'üncü gün etkinliklerinde tutuklanan ve hâlâ tutuklu olan gençlerimizde de görüyoruz. Buradan şunu söylemek istiyorum: Bugün İzmir özelinde, ama genelde de tüm Türkiye’ye sirayet etmiş olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne diz çöktürmeye, partimizi çalışamaz hale getirmeye, belediyelerimizi işlemez hale getirmeye yönelik bu hamleler, hukukun tamamen ayaklar altına alınmasıdır.

"İzmir'de iddianamenin süratle hazırlanması hukuk adına doğrudur"

İzmir’de yapılan bu yanlışa rağmen bir şafak operasyonu, tutukluluğun tedbir kararı olarak kullanılması ve dört gün boyunca bekletilmelerine rağmen olumlu bir şey de var. O da iddianamenin süratle hazırlanması. Buradan savcılık makamına, bu uygulamanın doğru olduğunu ve yurttaşlar olarak buna da teşekkür ettiğimizi söylemek durumundayız. Doğrusu budur. Bir an evvel iddianame hazırlıyacaksınız. Bir belediye başkanını tutuksuz yargılamayıp içeri alacaksınız... Örneğin, dünyanın en büyük metropollerinden biri olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başkanını alacaksınız 125 gündür bir iddianame hazırlamayacaksınız siz 125 günde bir iddianame hazırlanamayacaksanız operasyona nasıl başladınız. Maalesef Türkiye’de yargıyı araçsallaştırmakta olan görevlilerde gördüğümüz şey şudur: Önce toplayalım, sonra delilleri üretiriz. Bu, hukuki bir yaklaşım değildir. Türkiye’de herkes yargılanabilir. Her belediye başkanı yargılanabilir. Ama bunun bir usulü var. Lehte ve aleyhte delilleri toplarsınız, kuvvetli bir dosya oluşturursunuz, ardından başvurursunuz. 'Ben bir alayım sonra içinden iftiracı bulurum, içinden delil bulurum' gibi yaklaşımla hukuk olmaz. İzmir'de iddianamenin süratle hazırlanması hukuk adına doğrudur, hepimizin içini ferahlatmıştır. Şimdi sıra, kalan 11 arkadaşımızın da tutuksuz yargılanmasının sağlanmaktır. Çünkü kendilerinin süreçleriyle ilgili durum ortadadır."

"Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerinin olduğu yerde mağdur kimse kalmayacak"

Yaşanan mağduriyetlere ilişkin ise Özçağdaş, "Bu süreçle ilgili mağdur olan yurttaşlarımız var. Sayın Genel Başkanımız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız, İzmir İl Başkanımız söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerinin olduğu yerde mağdur kimse kalmayacak. Vatandaşlarımızın ihtiyaçları, hakları neyse bununla ilgili olarak İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve diğer Cumhuriyet Halk Partili unsurlar, her türlü görevi yerine getiriyor olacak" dedi.

Özçağdaş, sözlerini "Hukukun, hepimiz için gerekli olduğunu başta sağlık olmak üzere, her açıdan tutuksuz yargılamanın esas olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. En kısa sürede İzmir’de tutuklu olan önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in, İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu, İZBETON eski genel müdürü Heval Savaş Kaya, eski genel sekreterimiz Barış Karcı ve diğer tüm arkadaşlarımızın serbest kalacağına ve çalışmalarına devam edeceklerin bir dönemin başlayacağına inanıyorum" ifadelerinin kullanarak tamamladı.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.