Aylin Nazlıaka,

Aylin Nazlıaka, "Aile Dayanışma Ağı"nın Douzuncu Buluşmasına Katıldı

19 Mart operasyonlarında gözaltına alınarak tutuklananların aileleri tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), dokuzuncu buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka “Duyduk ki iddianamelerin önümüzdeki günlerde açıklanması söz konusu olacak. Ve nasıl bir demokrasiyse içinde bulunduğumuz dönem, bazı basın kanalları tarafından iddianamelerin uzunluğu hatta kısmen içeriğiyle ilgili de bir genel bilgilendirme süreci başladı. Oysa ki daha yargılananların, avukatların, ailelerin bundan haberi yok. Yani gene öyle görünüyor ki tümdengelim yapmaya çalışılacak” dedi.

ADA, dokuzuncu buluşmasını Saraçhane Parkında gerçekleştirdi.

Eyleme katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Nazlıaka, şunları söyledi:

“Duyduk ki iddianamelerin önümüzdeki günlerde açıklanması söz konusu olacak”

“Evet gene bir cuma günü saat 11’de aile dayanışma ağıyla birlikte buradaydık ve görüyoruz ki bu ülkede hukuksuzluk büyüdükçe dayanışma da artıyor. Hukuksuzluk büyüdükçe her geçen gün Aile Dayanışma Ağı'na olan destek de artıyor ve her geçen gün aramıza katılan kişilerin sayısı da artıyor. Tabii şurası bir gerçek öylesine bir dönemden geçiyoruz ki mesnetsiz iddialarla belediye başkanlarımız, bürokratlarımız, yol arkadaşlarımız, eski milletvekilimiz, Parti Meclisi üyemiz her biri şu an cezaevinde tutsak edilmeye çalışılıyor. Ve gene bu mesnetsiz iddialar her ne kadar kanıtlanamasa da görüyoruz ki bir algı operasyonu sürdürülüyor. Özellikle basın tarafından. Ve şimdi duyduk ki iddianamelerin önümüzdeki günlerde açıklanması söz konusu olacak. Ve nasıl bir demokrasiyse içinde bulunduğumuz dönem bazı basın kanalları tarafından iddianamelerin uzunluğu hatta kısmen içeriğiyle ilgili de bir gene bilgilendirme süreci başladı. Oysa ki daha yargılananların bundan haberi yok, avukatların bundan haberi yok ailelerin bundan haberi yok yani gene öyle görünüyor ki tümdengelim yapmaya çalışılacak.

“Bugün hukukun üstünlüğü yerine üstünlüğün hukukunu kurdular”

Ama ne olursa olsun bir söz vardır gerçekleri er ya da geç ortaya çıkar denilir. Onun için biz inanıyoruz ki gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak. Biz bütün başkanlarımızın, yol arkadaşlarımızın mücadele arkadaşlarımızın sonuna kadar arkasındayız ve biz onların en kısa zamanda şu anda kamu vicdanındaki aklanmanın yargı kanalıyla da gerçekleşmesini bekliyoruz, umuyoruz. Olması gerekenin bu olduğunu hepimiz biliyoruz. Biliyoruz ki bugün hukukun üstünlüğü yerine üstünlüğün hukukunu kurdular. Ama bu düzen böyle devam etmeyecek ve ilk seçimlerden sonra adalet güçlü, güçlü de adaletli olacak. Bugün burada dayanışmayı büyütmek için gelen birçok kadın örgütü vardı, kadın derneği vardı. Aynı zamanda sanat camiasından tanınmış yüzler vardı. Dediğim gibi bu destek arttığı sürece, dayanışma bu kadar yükseldiği sürece zaten hiçbir şekilde halkın sesini susturamazlar. Bizler de korkmayacağız, susmayacağız, sinmeyeceğiz ve bu ailelerinin sesine ses katmaya, her daim onlarla dayanışmaya, onların asla ve asla kendisini yalnız hissetmesine izin vermemeye devam edeceğiz.

“Halkta oluşmuş genel bir kanaat bu anketlere de yansıyor”

Cumhuriyet Halk Partisi özellikle içinde bulunduğu bu saldırı sürecinde çok daha fazla kenetlendi. Yani 19 Mart sivil darbesinden ve kayyum dayatmalarından sonra partimizin yargı kıskacına alınmaya çalışıldığını tüm partililerimiz başta üyelerimiz olmak üzere bize oy verenlerimiz de çok net bir şekilde görüyor. Bunu neye dayanarak söylüyorum? Sahada olan birisi olarak söylüyorum. Çünkü saha gerçekten de halkın ne hissettiğini ne düşündüğünü anlamamızı sağlar ve eğer bir söz halkın diline düştüyse onu siz hiçbir şekilde geri alamazsınız. Eğer bir duygu halkın yüreğine düştüyse siz onu kolay kolay değiştiremezsiniz. Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik büyük bir saldırı olduğu, büyük bir haksızlık yapıldığı, halkta oluşmuş genel bir kanaat bu anketlere de yansıyor. Ama dediğim gibi benim Aylin olarak en değer verdiğim anket sahadaki ankettir, bunu çok net bir şekilde görüyoruz. İşte o yüzden ne yapıyoruz? Şu anda ilçe kongrelerimizi tamamladık, il kongrelerimiz başladı. Yavaş yavaş il kongrelerimizi gerçekleştiriyoruz. Ve bu kongrelerde de bir kez daha birlik beraberlik ve dayanışma duygularımızı yükseltiyoruz.

“Anlatılan yalanların halkta hiçbir karşılığı olmadığını biz biliyoruz”

Adımlarımıza yeni adımlar, yüreklerimize yeni yürekler, nefeslerimize yeni nefesler, seslerimize yeni sesler katarak Cumhuriyet Halk Partisi ailesini büyütmeye, genişletmeye ve önümüzdeki günlerde yayınlanacak olan iddianamelerle her ne kadar ortalığı bulandırmaya çalışsalar da buna izin vermeme konusunda güçlü bir irade oluşturmaya devam ediyoruz. Ve görüyoruz ki hakikaten partimizde de bu irade oluşmuş durumda. Yani sık sık şunu tekrarlıyoruz. Yaptığımız kongrelerimizdeki konuşmalarımızda. İddianameler çıkacak daha önce olduğu gibi içinde birçok yalanlar içerecek. Ama bunlara inanmayıp gerçekleri halka anlatmak bizim en temel görevimiz. Onun için tek tek bunları halka açıklayacağız. Ne dediler? Telefon dağıtıldığını söylediler. Oysaki o dönemde daha bahsettikleri firma o telefonun modelini dahi üretmemişti. Ne dediler? Bavullarla para getirdiler dediler oysaki o bavulların içerisinden çıktı. Ne dediler? Bir garajda lüks arabaları gösterip bunlar Ekrem İmamoğlu'nun arabaları dediler. Ama bir MHP milletvekiline ait olan arabalar çıktı. Ne dediler? Kasalardan balya balya dolarlar çıktı dediler. Oysaki Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımız tam bir şehremini olarak kendisine teslim edilen en değerli şey olarak belediyenin mührünü görmüş ve o yüzden o mührü almış kasaya kilitlemiş. Ya da Ekrem başkanımızın özel koruma müdürü Mustafa Akın, Giresun Eynesil'deki evinde küçücük bir kasanın içerisine kendisine ait olan ruhsatlı beylik tabancasının 48 mermisini koymuş. Hani olur da çoluk çocuk ortada görür de yanlış bir şey yaparsa diye. Dolayısıyla o balya paraların çıktığı görüntüleri servis ederek bir algı operasyonu yürütmeye çalışsalar da gerçekler ortaya çıktı. Ha bu kanallara sorulduğunda neden bu görüntüleri kullandınız denildiğinde elimizdeki stok görüntüler bunlardı dedi. Şimdi buna kargalar bile güler. Yani koskoca bir televizyon kanalının elinde başka bir stok görüntü yok muydu? Koskoca bir televizyon kanalı illa da bu haberi paylaşırken yanlış bir görüntü paylaşmak yerine hiç görüntü paylaşmamayı tercih edemez miydi? Dolayısıyla hani bu anlatılan yalanların halkta hiçbir karşılığı olmadığını biz biliyoruz.

“Biz birlikte yazdık bu tarihi, birlikte kuracağız geleceği”

Ya bugün Türkiye'deki on kişiden sekizi Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının hukuksuzca iptal edildiğini söylüyor. On kişiden sekizi demek AKP seçmeninin de en az yarısı demek o yüzden biz tekrar söylüyoruz. Hem mücadele arkadaşlarımıza, yol arkadaşlarımıza inanıyor ve güveniyoruz. Hem de gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağını ve üstünlerin hukuku yerine, hukukun üstünlüğünün kurulacağını, bunun da Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında çok daha net bir şekilde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Mücadelemiz bunun içindir. Ve mutlaka ama mutlaka bunu gerçekleştireceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin tarihinde çok önemli bir süreç yaşadık. Yani aslında bu ülkenin tarihinin yazılması Cumhuriyet Halk Partili kadrolarla gerçekleşti. O yüzden bir kez daha diyoruz ki biz birlikte yazdık bu tarihi, birlikte kuracağız geleceği”


Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.