SEDAT PEKER’DEN UYUŞTURUCU TİCARETİİDDİASI: "VENEZÜELLA’YA GİDEN KİM?"
Organize suçörgütü yöneticiliği suçlamasıyla yargılanan Sedat Peker yayınladığı yeni videoda, Türkiye’deki uyuşturucu ticaretine ilişkin iddialarda bulundu. Peker, uyuşturucu ticaretinde...
Organize suç örgütü yöneticiliği suçlamasıyla yargılanan Sedat Peker yayınladığı yeni videoda, Türkiye’deki uyuşturucu ticaretine ilişkin iddialarda bulundu. Peker, uyuşturucu ticaretinde güzergahın değiştirilmek için Venezüella’ya gidildiğini ileri sürerek, “Venezüella’ya kim gitti? Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım” dedi. Eski Bakan Fikri Sağlar ve CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ise, Peker’in açıklaması ile ortaya dökülen tabloyu eleştirdi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu istifaya davet etti.
Organize suç örgütü yöneticiliği suçlamasıyla yargılanan Sedat Peker, yedinci videosunu “Hayata korkusuzca bakanlar, ölümden de korkmazlar” başlığıyla yayımladı.
Peker, bu videoları, “patron halk olduğu için çektiğini” ifade ederek; “Yoksa böyle kamera karşısında zaman geçirmeyi sevdiğim için değil” dedi. Peker, videosunda; “Türkiye'deki uyuşturucu ticaretinin güzergah değiştirdiğini” iddia etti.
İRAN’DAN MERSİN, SABİHA GÖKÇEN VE S.D.’YE
Peker’in son videosunu, diğer videolarından başka bir mekanda çektiği ve masasının da değiştiği görüldü. Peker’ın arkasındaki beyaz tahtada ise en tepede İran’ın yazılı olduğu ve buradan çıkan üç okun sırasıyla Mersin, Sabiha Gökçen ve “S.D.” kısaltmasını gösterdiği şema dikkat çekti. Peker’in masasında, çalışmayan bir saatin de 8:50’ye ayarlanmış vaziyette kadrajda girecek şekilde bulunması dikkat çekti.
ALİ VE DOSTOYEVSKİ
Videoda "Hz. Ali İslam'ın Doğuşu ve İlk Ayrılıklar", "Her şey seninle başla" ve Dostoyevski’nin “Ezilmiş ve Aşağılanmışlar” isimli kitaplar da görülüyor.
“SOYLU’NUN GÖREVDE KALMASI BEKA SORUNUNA DÖNÜŞTÜ”
Peker'in iddiaları karşısında eski Bakan Fikri Sağlar, sosyal medyada yaptığı paylaşımda; “Sedat Peker'in 7. videosundaki vahim iddialara dair söylenecek ilk söz: Süleyman Soylu'nun görevde kalması millet ve devlet için beka sorununa dönüşmüştür. İstifa etmeye yüreğinin yetmediğini gördük. Ancak görevden alınmamasını millete kimse izah edemez. Gereği yapılmalı" dedi.
“MESELE NE BİR BAKANIN İSTİFASI. NE DE BİR KİŞİNİN DÖNÜŞ BİLETİ”
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu da sosyal medyada Peker'in iddialarına tepki göstererek, şunları söyledi:
"Mesele ne bir bakanın istifası. Ne de bir kişinin dönüş bileti. Mesele bu çürümüş düzenin yıkılarak yenisinin inşası. Bu düzen inşa edilirken hiç kimse kutsallaştırılmadan kurumların ve kuralları inşası. Ve kurumların çalışmasının, kurallara uyulmasının sürekli takibi."
Peker’in son videosunda dile getirdiği iddialar şöyle:
“BEN DESEM BİLE SOKAĞA ÇIKMAYIN: Bir de milleti sokağa dökmeye, ortalığı karıştırmaya çalışıyormuşum, öyle diyorlar. Eğer ki kim size, ‘sokağa çıkın burayı yağmalayın’ diyorsa o haindir. Bir gün ben size dersem ‘sokağa çıkın’ diye, bilin ki ufak kızımın başına silah dayamışlardır. O yüzden onu söylüyorumdur. ‘Sülü’ gördün mü bak bunu da söyledik, artık bloke oldu bu da. Darbe için zemin hazırlıyormuşuz, ben bunları onun için yapıyormuşum. Namus sahibi olan herkes eğer bir gün darbe olursa bütün herkes darbeye direnmekle mükelleftir. Eğer ki bir gün darbe olursa, ben size dersem, ‘sokağa çıkın darbeye destek verin’ dersem bilin ki, ufak kızımın başına silah dayamışlardır, dayanamamışımdır. Ben desem bile sokağa çıkmayın kardeşlerim.
‘ERGENEKON’UN FİNANSÖRÜ’ DİYE ÜLKEYİİNANDIRDILAR: En komiği, bir şema yapmış. Ben bunun çapını bildiğim için seyretmedim, TRT'deki yayını. ‘Başlıkları bana getirin arkadaşlar’ dedim. Süleyman, sana vallahi devletin ruhunu anlatacağım, inşallah bu sefer anlarsın. Görüşeceğiz seninle. Fetullahçılarla ilgili düşüncelerimi anlatmak istiyorum. Ben 80’lerde, sizin masumiyetinizi görüp, ‘ya iyi insanlar bunlar’ diyenlerdenim, bütün ülke gibi. Ama ben sizin içinizdeki canavarı gördüm. Şehit Kuddusi Okkır’ın memleketine gidecek ambulans parası yoktu. Ölüsünü evine getirecek parası olmayan adamı Ergenekon’un finansörü diye ülkeyi inandırdılar.
ALİ TATAR ŞEHİTTİR: Evinde arama yapıyorsunuz general adamın, ‘çocuk pornosu çıktı’ diye gazetelere haber verdiniz. Başka bir general otele kız arkadaşıyla, gidiyor. ‘Otelde ihbar var’ deyip, kadının çantasını ararken avuç içinde bir ekstaziyi bırakıp, ‘Büyük skandal, general-kadın uyuşturucu partisi’ diye haber yaptınız. Kan tahlili bile yok, çünkü siz koydunuz. General namuslu adamdı, istifa etti. Daha örnek vereyim mi Ali Tatar… Herkes uyansın diye adam kafasına sıktı. Bunlar gazetede ‘Hesap vermeden nereye gidiyorsun?’ diye yazdılar. Sizin elinizde cennetin anahtarı olsa ben o cennete girmem. Ya siz Muzaffer (Tekin) abiyi kanser hastasıyken inim inim inlettiniz, şehit oldu. Ali Tatar da şehittir.
AA MUHABİRİNİN SORUSU:‘Sülü’ ne oldu? Ama senin devamlı Fetullah Gülen’le yazıların çıkıyor. Röportaj yapmışsın. Danışmanlarının Fetullah Gülen’e övgüleri ortaya çıkıyor. Bak ben bu kadar açık söylüyorum, ya sen? Ben Süleyman’ın buraya maketini koydum. En komiği bir AA muhabiri genç arkadaş, Süleyman Soylu ile ilgili soru sordu. ‘Adamın abisi FETÖ’cüymüş’ dediler. Senin elinde devletin imkanları yok muydu? Bilmiyor muydun, abisinin FETÖ’cü olduğunu. Onun abisi FETÖ’cü ise orada iki bakan bu konularla muhatap, onun da abisi FETÖ’cü. Her abisi FETÖ’cü olan FETÖ’cü ise bakan devletin her sırrının olduğu toplantıyı izliyor. Yaptığınız savunmanın mantıksızlığını anlatıyor. Ciğeri yanmış adam söylüyor. Yarın onu da FETÖ’cü bulursunuz. FETÖ’cüler de öyle yapardı. O onu aramış, o onu aramış, o da onu aramış… Yedinci aramada, bir köyde en sade yaşayan bir insan bile dünyada her insanı silsileyle aramış oluyor. Onun mantığı var burada anlatmayayım şimdi onu. Devletin ruhunu yok ettiniz.
SUÇÜSTÜ YAKALANMIŞ BİR İNSANIN EZİKLİĞİ VAR:Şimdi televizyona çıkmışsın. Seni rezil rezil rüsva edeceğim. Üzülüyorum; utanmıyorum, mahcup oluyorum. Devletin bakanına inanan, en fazla yüzde 9 çıkıyor. Yüzde 91 onun, ‘suç örgütü’ dediği insana inanıyor. Orada oturmuşsun (TRT'deki yayın), vücut dili okuyanların hepsi, "psikolojisi, suç üstü yakalanmış bir insanın ezikliği hali vardıüzerinde" diyor. Gördüm resmini.
OKEY MASASI KURACAK ADAM TOPLAYAMAZSIN: Parti desteğiyle, gazete basın desteğiyle siz bu kadar insan topluyorsunuz. Basın desteği yok, teşkilat yok, bir satır yazıyla ben sizin topladığınız kalabalığı topladım, sen mahallede okey masası kuracak adam toplayamazsın, o sevimsiz suratınla. Vicdan ya, yarım saat orada uyuşturucu konusunu anlatmışsın. Benim hayatım, uyuşturucu satanların ölümüyle suçlanmakla geçti. Oraya çıkıp onları söyleyip benim bu şekilde seni rezil edeceğimi düşünemedin mi? BTK’dan devamlı yazdırıyorsunuz ya, siteler kapansın diye. Ne oldu kapattınız bir tanesini ne oldu?
BEN KÖFTECİ YUSUF’A NE YAPAYIM: Bu adam hasta. Ben Köfteci Yusuf'u ne yapayım? 10 tane köfte tezgahı kursam 30 bin kişiye satsam Köfteci Yusuf'un hasılatından daha fazla param olur. Sen hasta ruhlusun. Bizim akrabaya baskı yapıyormuşsun açıklama yapsın diye, akraba makraba ayırmadım herkes kayıt altında. Reşat Baba seni severim sayarım, sakın böyle bir hataya düşme.
BİR GÜN YÜZLEŞECEĞİZ: Devletin bakanısın, neden gazetecilerle WhatsApp, FaceTime üzerinden konuşuyorsun? Niye müdürünün telefonundan? Sana sözüm olsun... Devletin o şerefli makamından ayrıldığında bir gün yüzleşeceğiz, bu dünya böyle sürmez.
GİDECEK ÜLKE Mİ VAR, NEREYE GİDEYİM?: Almanya'ya gitsem diyecekler ‘Can Dündar orda, bu da onlarla anlaştı’, Amerika'ya gitsem ‘FETÖ'yle anlaştı’, zaten İsrail'e gitsem ‘bak gördün mü onu Yahudiler destekliyor’, Yunanistan'a gitsek ‘tarihi düşmana gitti’. Lan gidecek ülke mi var nereye gideyim? ‘Bu işin sonunda ne olacak’ diyorlar. Ben bu işin sonunda öyle bir hikaye yazacağım ki bu dünyada kimse ufak kız çocuklarını ve annelerini üzmeyecek.
VENEZUELLA’YA KİM GİTTİ: Erkan Yıldırım, Halil Falyalı'nın otelinde veya casinosunda misafiriydi. Mehmet Ağar bu senkronizenin ortasında. Erkan Yıldırım'ın Süleyman Soylu ile çevresinde bu konularla ilgili dostluğuna bakın.
Kokain önceden Kolombiya üzerinden geliyordu. Geçen seni haziran ayında 4 ton 900 kilo yakalandı. Sonra yeni güzergah çalışması yapıldı. Çünkü Amerika uyuşturucuyla mücadele (DEA) çok güçlü orada, sürekli üstlerinde. 800 kilometre Venezüella’yla sınırları var. Oraya geçirmek kolay, çünkü Amerika’nın kontrolü yok. Suriye Lazkiye de Amerika kontrolünde değil. Bu mal yakalandıktan sonra yeni bir güzergah kurmak için Venezüella’ya kim gitti?
Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım. Ocak ayında ve Şubat ayında gidip 4 gün kaldı… Hep böyle yapıyorlar, vatanseverlik ile milleti coşturuyorlar herkesi birbirine sokuyorlar. Şimdi diyecekler niye anlatmadın? Lan neyi anlatayım siz gördüğünüz her şeyi anlatıyor musunuz?... Kürt iş adamları diyorlar ya... Hayır uyuşturucu işi yapıyorlardı hepsi. Hepsinden para aldı ve tüm işlerini hallediyordu.
FETÖ SORUŞTURMASI NASIL KAPANDI?:İlkin küçük bir parçadan başlıyorum ‘Sülü’. Senin bu akraban var ya Sadık Soylu. Ankara’da Next diye bir iş merkezi var. ‘Next Level’ diye geçiyor. Bu devletin yeri. Buraya bakanlığın tüm yüksek bürokratları orada, tüm iş adamları orada. Murat Kurum o mu yönetiyor, yoksa Sadık Bey mi? Bir de bir adam var. Erdal Kayapınar. Çevre Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü. Bu adamla ilgili bir FETÖ soruşturması varmış, o nasıl kapandı? Soruşturma kapandı, genel müdürsün. Bu adam gerçekten FETÖ’cüyse ne olacak?
MURAT KURUM’U O KADAR ARAMIYOR: Ya sayın savcılar siz delil mi istiyorsunuz? Bu Sadık Soylu’nun bir unvanı yok. Devletin bakanlığa ait resmi binasında nasıl oturuyor, müsteşar, bakan gibi. Telefon sinyalleri ya. Yazı yazacaksınız. Hangi bürokratlar bu bakanın yanına gidiyor, hangileri telefon ile arıyor. Ben iddia ediyorum, Murat Kurum’u o kadar aramıyor personel.
UĞUR MUMCU ŞEHİTTİR: Uğur Mumcu bence şehittir. Neden öldürüldü? Öldürüldüğü zaman yazdığı yazılara bakın. Hep terör bölgelerinde uyuşturucu tarlaları olur ve silah ticareti. Şehit olduğunda yanına ilk gelen kim? Mehmet Ağar. Katil hep ilk gelir.
ULUSLARARASI HUKUK ÖNÜNDE SUÇLU DURUMA DÜŞER: (Peker arkasında İran’ın başta yazılı olduğu ve üç oka ayrılan şemayı gösterdi. Okların birinde Mersin, ikincisinde Sabiha Gökçen, üçüncüsünde ise soru işaretinden sonra S.D. yazıyordu.) Beni bunları açıklamak zorunda bırakma eğer açıklarsam devlet uluslararası hukuk önünde suçlu duruma düşer bu yüzden uluslararası hukuku okuyorum ki devlete sıkıntıçıkartmayayım...
TAK İŞİ ANLADIM: Bunlar bana ne yaptı gittiğim ülkelerde anlatacağım. Ben bu ülkeden gittim kimseyle muhatap olmuyorum. 8 ay kaldım sonra bana emniyetten bir davet. Herkes arkadaşımız orda da... Bütün iktidar partisi ortakları herkes. Dediler ki ‘parmak izi, bir resim uygulamamız’ var. Devlet işte sonuçta verdim. Araştırdım Türkiye İnterpol’den yazı gelmiş. Aynı anda Sırp gazeteleri de haber yapmaya başladı. Sırbistan'la kimin arası iyi? Bizim. Tak işi anladım... Kosova'ya geçtik orada da seviliyoruz. Yapmış olduğumuz yardımlardan dolayı. Hemen Makedonya'ya geçtik.
TÜRK PARTİSİ’NİN BAŞKANI ‘BURADA KAL’ DEDİ: Türk Partisi'nin Başkanı Erkan Başkan "burada kal" dedi. Gittik görüşmeler yaptık, ‘tamam’ dedik ‘kalacağız’. 3. ayın sonunda inanın Amerika Saddam'ın sarayına öyle girmedi. Yüzlerce asker, tüfekler, bombalar... ‘Ne oluyor?’ dedim. Adamlar çatışmalar bekliyor. Geldiler eve çocuk mocuk, beni aldılar götürüyorlar. Vize ihlali yapmışım cezası 50 Euro ya. O operasyonun fiyatı bile 50 bin dolardır.
UYUYAN DEVİ UYANDIRDINIZ: Bir anda göç idaresinin müdürüne polisler... Afrin'in iş yerine polisler... Bizim büyükelçilik İçişleri Bakanlığı’nı arıyor. Bir insana bu kadar zulmedilir mi? Oturuyorduk kitap okuyorduk. Bırakın bizi ya. Uyuyan devi uyandırdınız. Bundan sonra sorun sizin, benim değil. 20-25 senedir yatıyordum.
ÖZELLİKLE CUMHURBAŞKANLIĞI BAKIYOR: Bir gün bir arkadaşı aradım dedim ki böyle böyle. İp ayrı yere gidiyor. Bana 5 sene deport vurdular. Vize ihlaline olur mu ya? Oradan Arnavutluk'a, sınır bölgesindeyiz. ‘Orada kalayım biraz’ dedim. Çıkış yapacağım "dur" dediler. Bir tane müdür öbürlerine "bırakın" dedi. Kalktık Fas'a gittik. İkinci gün her yer polis yine. Bir nefes alayım arkadaş ya. Ukrayna'daki istihbarattan gizli yazışmaları aldı arkadaş. Bizim büyükelçilikle, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı arasında. Böyle işlere Cumhurbaşkanlığı bakmaz ama buna özelikle Cumhurbaşkanlığı bakıyor bu da enteresan… Gidecek ülkeler bitiyor. Deport, deport, deport...
Aynı anda Türkiye'de operasyon başlattılar alt zemini hazırladılar... Orda da gazeteler yazıyor. Bir gazeteci "Peker bizim ülkemizde değil ama pasaport şu gün alındı diyorsunuz. Karakolun kameralarında görüntüleri yok, imzasının olması, göz retinasının olması lazım bunlar da yok diyor. Bu pasaport hiç kullanılmamış. Bu işte hile var" diyor... Ülkenin sayın Cumhurbaşkanı "Peker gözetim altıdaydı, bu ülkeye herkes gibi gelebilir bu ülkede suç işlemedi" diyor.
FAS'A İNSANSIZ HAVA ARACI HİBE EDİLMİŞ Mİ?: Büyükelçilik o operasyonun olacağını biliyor. Sadece resmim var. Bu operasyona kılıf hazırlanacaktı. Gazeteciler araştırsana Fas'a insansız hava aracı hibe edilmiş mi? Sizin namusunuz maaşınız kadar.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.