MAİB: YILIN İLK 8 AYINDA 15 MİLYAR DOLARLIK MAKİNE İHRAÇ EDİLDİ

MAİB: YILIN İLK 8 AYINDA 15 MİLYAR DOLARLIK MAKİNE İHRAÇ EDİLDİ

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından yapılan açıklamaya göre, yılın ilk 8 ayında Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı...

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından yapılan açıklamaya göre, yılın ilk 8 ayında Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 15 milyar dolar oldu. Ağustos ayında ihracatın 2 milyar dolara ulaştığını ve geçen yılın aynı ayına göre yüzde 43 artış sağlandığını belirten Birlik Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Rakip ülke sektörlerinden hızla ayrışmaya ve dünya makine ticaretindeki payımızı artırmaya devam ediyoruz" dedi.

MAİB, makine sektöründe 2021 yılı ağustos sonu itibarıyla 8 aylık ihracatın, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32,5 arttığını açıkladı. Birlik, makina ihracatındaki artışın geçen yılın ağustos ayına göre ise yüzde 43 olduğunu bildirdi. Açıklamaya göre, serbest bölgeler dâhil yılın ilk 8 ayında toplam makina ihracatı 15 milyar dolar oldu.

MAİB'den yapılan açıklamada, ağustos ayında Almanya, ABD ve Birleşik Krallık'a yapılan makine ihracatı 500 milyon dolara yaklaştığına, geçen yılın aynı ayına göre ihracat artışının Fransa’da yüzde 96’yı, Rusya'da yüzde 63'ü geçtiğine dikkat çekildi.

"MAKİNAİHRACATINDAKİ ARTIŞ SADECE BAZ ETKİSİYLE AÇIKLANAMAZ"

Makine ihracatındaki yükselişin sadece pandeminin baz etkisiyle açıklanamayacağına dikkat çeken MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, şunları söyledi:

"Gelişmişülkeler makine ihracat rakamlarında 2019 yılını yakalamakta güçlük çekiyorlar. Üstelik bu sıkıntıyı, emtia ve lojistik maliyetleri nedeniyle fiyatlarda meydana gelen ciddi artışa rağmen yaşıyorlar çünkü dünyada ihraç edilen makine miktarı 2019'un hâlâ çok gerisinde. Fakat biz rakip ülke sektörlerinden hızla ayrışmaya ve dünya makine ticaretindeki payımızı artırmaya devam ediyoruz. İlk 8 aylık ihracatımız 2019’un yüzde 18,4 üzerinde. Dünyada kalkınma stratejisi içinde makineye en büyük önceliği veren ülke Çin ve biz kişi başı ortalama olarak, Çin’e yakın seviyede makine ihracatı yapıyoruz."

"AB İLE İSTİKRARLI, RUSYA İLE YAKIN İLİŞKİ"

ABD, Çin ve AB’nin yeni dönem stratejilerinin Türkiye’ye etkisini değerlendiren Karavelioğlu, bu süreçte Rusya’nın konumunun özellikle teknolojik ve ticari iş birlikleri bakımından önemini artırdığını belirterek şunları söyledi:

"Çin yerlileşme konusunda tedbirlerini sıkılaştırarak yabancı sermayeli şirketleri giderek daha fazla dışlayan bir kalkınma stratejisine yöneliyor. Vergi artırımı ile ticaret ve sermaye savaşlarına devam eden ABD kanadı ise üretimde hız kesmemeye çalışıyor. Giderek derinleşen kamplaşmada Rusya, yapacağı tercihlerle, kendisine ticari ayrıcalıklar tanıyacak karşılıklar dahi bulabilecektir. Bizim için bu ayrışmada stratejik merkez Avrupa Birliği. Çünkü dış ticaretinin yüzde 65’ini kendi içinde yapsa da AB için tedarik güvenliği ve yakın coğrafya yatırımlarıözellikle İkiz Dönüşüm kulvarında en hassas konu haline geldi. Makinelerimize giderek artan rağbetin gerisinde, bizim de arzu ettiğimiz şekilde istikrarlı ve sürdürülebilir ilişkiler kurmak tercihi yatıyor."

"HER KESEYE UYGUN TEKNOLOJİÇEŞİTLİLİĞİMİZ İLE RUSYA’NIN DÖNÜŞÜM ÇABALARINA YANIT VEREBİLECEĞİZ"

Küresel güçler arasındaki çıkar çatışmaları ekseninde, makine sektörünün yüksek performans sergilediği Rusya pazarının öneminin yadsınamaz hale geldiğini belirten MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye ve Rusya’nın dış ticaret ve yatırım analizlerine yakından bakıldığında bilhassa makine sektörünün, ikili ilişkilerin büyümesi perspektifinde özel bir konuma sahip olduğu görülecektir. İhracatının tamamına yakınını fosil yakıtlar ve ağır sanayi ürünlerinden sağlayan Rusya’da sermayenin oluşması ve tabana yayılması yönünde bir gayret var. Bu dönüşümün yansımalarıülkede on binlerce küçük işletmenin kurulacağını ve bunların makine talebinin hızlı artacağını gösteriyor. Rusya’nın uzay, silah ve nükleer gibi teknolojinin ileri alanlarında büyük birikimi olmasına rağmen sınai üretim gereçlerinde yani makine imalatında bizim gerimizde kalışının nedeni sektörel ekosistemin bütün dünyada KOBİ’ler üzerinde yükselmekte oluşudur. Hemen her makine dalında mevcut üretim kabiliyetimiz ve her keseye uygun teknoloji çeşitliliğimiz Rusya’nın dönüşüm çabalarına kapsamlı yanıt verebileceğimiz anlamı taşıyor. İki ülke arasında makine yatırımı ve ticareti üzerinden bir koridor açılabilirse ilişkilerin istikrarına da katkı sağlanmış olacaktır. Türkiye’de makine üretimi genel imalat sanayi üretiminin 1,5 katı hızla artıyor. Yani, makinecilerimiz bir yandan ülkemizdeki sanayicilerin artmakta olan ihtiyacını karşılarken bir yandan da makine üretimi zaafa düşen diğer ülkelerin eksiklerini tamamlıyor."

"OVP’NİN BAŞARI KRİTERİ, TALEBİN YERLİ MAKİNEYLE KARŞILANMASI"

Orta Vadeli Plan’ın yurt içinde önemli bir makine talebi oluşturmasını beklediklerini belirten Karavelioğlu, “Planda yerlileşme ve teknoloji transferi içeren kamu alımları yoluyla birçok girdide yerlilik payının artırılması hedefleniyor. Son 12 ayda 33,4 milyar dolar kaynağımızın makine ithalatına harcandığı düşünülürse, planın başarı kriterinin yurtiçinde oluşacak yeni talebin yerli makinelerle karşılanması olduğu çok açıktır” dedi.

 

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.