ENGİN ALTAY, "YALAN SİYASETİ" DİYEN AKP'LİLERE BİRBİRİYLE ÇELİŞEN TÜM AÇIKLAMALARINI ANIMSATTI

ENGİN ALTAY, "YALAN SİYASETİ" DİYEN AKP'LİLERE BİRBİRİYLE ÇELİŞEN TÜM AÇIKLAMALARINI ANIMSATTI

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in TBMM Genel Kurulu’nda muhalefet için kullandığı“yalan siyaseti” ifadesine, "AK Parti'nin şöyle bir özelliği vardır:...

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in muhalefet için kullandığı“yalan siyaseti” ifadesine, "AK Parti'nin şöyle bir özelliği vardır: Ne zaman mahcup olunacak bir hâl içinde olurlarsa ya terörle mücadele hamaseti yaparlar ya darbe simsarlığı ya FETÖ'yle mücadele ya doğal gaz müjdesi ya da altın müjdesi...Hızla size birkaç yalan söyleyeyim" yanıtını verdi. Altay, AKP hükümeti tarafından yapılan birbiriyle çelişen açıklamaları sıraladı.

AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in TBMM Genel Kurulu’nda muhalefete yönelik “yalan siyaseti” söylemi, bir saati aşan Bitlis tartışmasına dönüştü. 

“BASINA HAVLATIYORSUNUZ” 

Vahit Kiler, CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ve 16 CHP milletvekilinin geçtiğimiz hafta içindeki Bitlis ziyareti için de “Bitlis'te kadrolu olan fitneci birini basına havlatıyorsunuz” dedi. 

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "yalan siyaseti" ifadelerine şu yanıtı verdi:

"Şimdi ben de birkaç tane kuyruklu yalan söyleyeyim. AK Parti'nin şöyle bir özelliği vardır: Ne zaman mahcup olunacak bir hâl içinde olurlarsa ya terörle mücadele hamaseti yaparlar ya darbe simsarlığı ya FETÖ'yle mücadele ya doğal gaz müjdesi ya da altın müjdesi; bunlara alışkınız. Bugün yeni bir şey gördük, lokal olarak, buna bir de şimdi parlamentodan gazetecilerle ve ticaret odası başkanlarıyla ilgili benim şimdi ağıza kürsüden almayı doğru bulmadığım çok ağır, vahim ifadelerde bulundu.

Sayın Başkan, benim size âcizane, haddim olmayarak önerim, ricam ve talebim, sayın milletvekilinin tarafınızca uyarılarak bu sözlerini buradan düzeltilmesidir. Aksi hâlde, yasama meclisinden, yasama organından basına yönelik, böyle çok ağır bir hakaretin sadece sayın milletvekilinin kastettiği gazeteciyi değil, bütün basın mensupları için de çok incitici olması gerektiği kanaatini taşıyorum.

Ancak, değerli milletvekilleri, hemen, hızla ben size birkaç yalan söyleyeyim: 22 Eylül 2005 "Ofer'le hiç görüşmedik." 23 Eylül 2005 "Ofer'le Davos'ta görüştük." 27 Aralık 2010 "Tek dil, tek din." 27 Mayıs 2011 "Tek dil demedim." 1 Mart 2011 "NATO'nun Libya'da ne işi var?" 23 Mart 2011 "NATO, oraya gitmeli." 16 Kasım 2010 "Kürecik füze komutası bizde olmazsa olmaz." 23 Kasım 2010 "Komutanın NATO'da olması gerektiği söyledik." 22 Ağustos 2010 "Terör örgütüyle görüştük iddiası alçak bir iftiradır." 28 Aralık 2012 "İmralı'yla görüşmelerimiz sürüyor." 21 Ağustos 2001 "Bu millet isterse laiklik gidecek." 16 Mayıs 2007 "Laiklik yaşam biçimi için güvencedir." 14 Ocak 2009 "BOP Eş Başkanlığını insani bir görev olarak üstlendik." 22 Ağustos 2009 "BOP Eş Başkanı olduğumu ispat etmezseniz alçaksınız, namussuzsunuz." Bu devam ediyor böyle. Hamdolsun diyelim, hamdolsun diyelim."

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.