Denizli’deki çiftçiler Sulama Birliklerine ücreti peşin ödemesine rağmen tarlalarını sulayamadı. Çiftçiler pancar ekimi için gübre attıktan sonra valilikten ‘kuru tarıma’ geçilmesi kararı alanınca çiftçi buğday ve arpa ekim zamanını da kaçırdı. Çiftçilerin derdini anlattığı CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Verilmeyen suların bedellerinin 2021 yılı sulama bedelleriyle mahsuplaşılacağı belirtilmişti. Ancak çiftçilerle yaptığımız görüşmelerde, sulamadıkları halde, ‘Fişleri aldınız suyu kullanmış kabul ederiz’ diyerek ne paralarını ne de sularını vermediklerini öğrendik” diye konuştu.

Denizli’nin Çal, Çivril ve Baklan ilçelerindeki çiftçilerin iddiasına göre üreticiler Devlet Su İşleri ve Sulama Birlikleri'ne ücretini peşin ödedikleri halde arazileri için suyu kullanamadılar. CHP Denizli Milletvekili Karaca, Denizli Valiliği'nin kuru üretime geçme kararıyla sulu tarım için pancar şirketleriyle sözleşme yapan çiftçilerin mağdur olduğunu belirtti.

"ÜÇ SU VERECEĞİZ DEDİLER, İKİ SU ALDIK"

Dayılar köyünden bir çiftçi, “2020 yılında mısır ektik ve üç su parasını bazı arkadaşlar peşin yatırdı. Bazıları taksitle böldüler ‘Üç su vereceğiz’ dediler iki suda kaldık.  Bazılarımız tek suda kaldı. Fişimiz elimizde. Üçüncü suyun parasını geri alamadık. Sulama Birliği’ne varıyoruz. Bize bilgi vermiyorlar. Yetkililerden bizlere yardımcı olmasını istiyoruz. Benim gibi birçok arkadaşımız var. Bunların mağduriyetinin çözülmesini istiyoruz” dedi.

"PEŞİN ÖDEDİĞİMİZ HALDE NE FİŞİMİZİ VERİYORLAR NE DE SUYUMUZU" 

Bir diğer çiftçi ise, “Bu sene devlet sulama birliğinin mısırları bir defa ve pancarı 4 defa peşin ödediğimiz halde, iki su fişimizin ne parasını veriyorlar ne de suyumuzu. Fişlerimizi gösterdiğimiz halde ‘Gelecek yıla yarısı sizden yarısı bizden’ der gibi, hakkımızı aramak için vardığımız zamanda (sulama birlikleri) bize bilgi vermiyorlar. Bu fişlerdeki bilgiler tapuda yok. Parseli, kaç metre kare, yeri neresi, kaç saat sulama yapabileceği. Bize yardımcı olmuyorlar. Bizim ödediğimiz paraları hiçe sayıyorlar. Hükümete bu konuda yardımcı olmalarını istiyoruz” dedi.

Çiftçilerin yaşadığı duruma ilişkin değerlendirme yapan CHP’li Karaca ise şunları söyledi:

“Çal, Çivril ve Baklan ovasında tarımsal faaliyeti yürüten çiftçilerimiz bir yıldan bu yana Devlet Su İşleri (DSİ) ve Sulama Birliği kaynaklı su sorununu aşmaya çalışıyor. Geçtiğimiz yıl 2020 yılı sulama sezonu öncesinde; çiftçilerimizden 2020 yılında ürünleri kaç kez sulanacaksa peşin paraları alındı. Fakat suyun yeterli olmaması, kuraklık bahanesiyle çiftçilerimiz ürünlerini 3 kez sulaması gerekiyorsa 1 kez, 4 kez sulaması gerekiyorsa 2 kez suladı. Ödedikleri paranın karşılığında tarlalarına yeterli su alamadılar. Çiftçilerimizle yürüttüğümüz mücadele sonrasında, DSİ yetkilileri ve Tarım Bakanlığı tarafından soru önergelerimize, bilgi edinme başvurularımıza verilen cevaplarda; verilmeyen suların bedellerinin 2021 yılı sulama bedelleriyle mahsuplaşılacağı belirtilmişti. Ancak çiftçilerle yaptığımız görüşmelerde, sulamadıkları halde, ‘Fişleri aldınız suyu kullanmış kabul ederiz’ diyerek ne paralarını ne de sularını vermediklerini öğrendik.

"SON DAKİKA KARARLARIYLA MAĞDURİYET YAŞATILIYOR: NE KURU TARIM ÜRÜNÜ EKEBİLİYORLAR NE PANCAR“

Çiftçilerimiz sulu tarım yapılacak alanlara pancar şirketleriyle sözleşmelerini yaparak, dikim için faaliyete başladıklarında bu kez Denizli Valiliği kararıyla yüzde 50 kuru alana çevrildi. Sulanabilir arazilerine pancar üretmek için attıkları gübreler, verdikleri emekler boşa gitti. Kuru tarım olarak ilan edilen bölgelere bu saatten sonra kuru tarım ürünleri, hububat ekemeyecekler. Oysaki 20 gün önce bu açıklanmış olsaydıçiftçilerimiz Valilik tarafından kuru tarım olarak ilan edilen alanlara, buğday arpa gibi kuru tarım mamulleri ekebileceklerdi. Sulanabilir tarım ilan edilip buğday, arpa zamanı geçtikten sonra ‘pardon’ dendi, ‘buraya pancar ekemezsiniz’ diyerek katmerli mağduriyet yaşatıldı. Tarım ve Orman Bakanı’na sesleniyoruz. Plansız, programsız, liyakatsız beceriksizliklerinizin bedelini Türk çiftçisine ödetmeyin. Çiftçilerimizin uğradıkları zararları karşılamak zorundasınız.”