COVİD-19'UN 13 AYINI YAZDI: "İLERİDE TARİHE BİR NOT OLARAK DÜŞÜLÜR"

COVİD-19'UN 13 AYINI YAZDI: "İLERİDE TARİHE BİR NOT OLARAK DÜŞÜLÜR"

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Sosyal Medya Dairesi Başkanı Yüksel Işık, Türkiye'de ilk Covid-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020 tarihinden, Covid-19'a...

Haber: CEM HAYAT - Kamera: FATİH NAZIM EFE

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Sosyal Medya Dairesi Başkanı Yüksel Işık, Türkiye'de ilk Covid-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020 tarihinden, Covid-19'a yakalanıp hastaneden taburcu olduğu 5 Nisan 2021'e kadar olan süreçte tuttuğu günlükleri kitaplaştırdı. Işık, "Bu tarz çalışmalar mümkün olduğunda çok yapılırsa ileride tarihe not olarak düşülür" dedi.

Yüksel Işık, "Covid 19'un Seyir Defteri -Bir Corona Hastasının Günlüğü-" isimli kitabının öyküsünü ANKA Haber Ajansı ile paylaştı. Işık kitabında; bu 13 aylık süre zarfında Sağlık Bakanlığı'nın tutumunu, sağlık meslek örgütlerinin yaklaşımlarını, yerel yönetimlerin salgın karşısında geliştirdiği projeleri ve kendisinin karantinada, hastanede ve yoğun bakımda geçirdiği günleri anlattığını belirtti.

Işık'ın açıklaması şöyle:

"13 AYLIK BİR SÜRENİN GÜNLÜKLERİNİN KİTAP HALİNE GETİRDİM"

"Benim aslında genç yaşlarımdan beri bir günlük tutma alışkanlığım var, halen de tutuyorum. Hastalığın salgın olarak kabul edildiği tarihten itibaren tuttuğum günlükleri; yoğun bakımda yatıp çıktıktan, iyileştikten sonra bunların toplum tarafından bilinmesi gerektiğini ilişkin bir kanaat oluştu bende. O kanaat çerçevesinde 11 Mart 2020’den -hastalığın ülkemizde görüldüğünün Sağlık Bakanlığı tarafından ilan edilmesinden- başlayarak, hastaneden çıktığım 5 Nisan 2021’e kadar yani yaklaşık 13 aylık bir sürenin günlüklerini kitap haline getirdim.

"KİTAPTA MANSUR BAŞKAN'IMIZIN ÖNSÖZÜ VAR"

Orada hem Sağlık Bakanlığı’mızın Covid-19 sürecine ilişkin takındığı tutumu, hem başta TTB olmak üzere sağlık meslek örgütlerinin yaklaşımını, hem iktidarın uyguladığı politikaları, hem yerel yönetimlerin salgın karşısında geliştirdiği projeleri ve bu projeler karşısında iktidarın muhalefetin yaklaşımlarını anlattım. Son iki kısım da benim günlük olarak karantinada, hastanede, yoğun bakımda geçirdiğim bölümleri içeriyor. İstedim ki bu tarz çalışmalar mümkün olduğunda çok yapılırsa ileride tarihe not olarak düşülür. Kitabın içeriği üzerine Sayın Mansur Yavaş Bey’den bir önsöz yazmasını rica etmiştim. Sağ olsun beni kırmadı. Kitapta bir de Mansur Başkan’ımızın önsözü var. Mansur Başkan’ımız o önsözünde hem belediyemizin salgına karşı tutumunu yazıyor hem de kaybettiklerimizi rahmetle anıyor.

Sağlık alanında iki tane otorite var. Biri Sağlık Bakanlığı’mız, biri de Türk Tabipleri Birliği’miz. Bu iki kuruluşun birlikte çalışması gerektiğini kitapta da anlatıyorum. Esasında bütün kamu yönetimlerinin katılımcı bir model geliştirerek bütün sorunların üstesinden gelebileceklerine inanıyorum, günlüklerimin sonucunda da buna özellikle vurgu yapıyorum.

"ÜZERİMİZE DÜŞENİ YERİNE GETİRME KONUSUNDA BİR UYARIDIR"

Bu kitabın asıl amacı da hem topluma hem devlet yöneticilerine, hem çeşitli sivil toplum örgütlerine hem şahıslara üzerimize düşeni yerine getirme konusunda bir uyarıdır. Umarım salgını bir an önce kontrol altına alırız ve salgın hem Türkiye’den hem dünyadan yok olup gider ama ihtiyaç olması halinde 5 Nisan 2021’den sonrası için de yeni bir kitabı yapabiliriz."

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.