İzmir'in Çeşme İlçesi'ne bağlı Ovacık Manastır Mevkii'nde Hazine'ye ait arazilere kanunsuz şekilde el konulup etrafının tel örgülerle çevrildiği, toprak zeminde ise 2,5 metre derinliğinde ve 150 metre uzunluğunda kanallar açılarak tahrip edildiği görüldü. Tahribatı fotoğraflayan çevreci- aktivist Ahmet Güler, bölgedeki ekolojik dengeyi bozan, hayvanların geçişine engel olan ve yöre çiftçisine büyük zarar veren girişimle ilgili devletin yetkili kurumlarının acilen harekete geçmesini istedi. Güler, "Bu haydutluk engellensin" dedi.

Çeşme'nin cennet köşelerinden Ovacık Manastır Mevkii'ndeki Hazine arazilerinin talanı, çevreci- aktivist Ahmet Güler tarafından fotoğraflandı. Orman, makilik, çeşitli bitki ve çiçeklerle kaplı arazinin kanunsuz bir şekilde etrafının tel örgülerle çevrildiği, büyük iş makineleri sokularak 2,5 derinliğinde ve 150 metre uzunluğunda kanal açıldığı görüldü. Yakında arazileri bulunan, Bursalı bir işadamı tarafından Hazine arazilerinin talan edildiğini savunan Güler, devletin yetkili kurumlarına çağrı yaptı.

Açılan kanalların bölgenin doğasını, yeraltı su akış düzenini bozduğunu aktaran Güler, "Halka ait devlet Hazine arazisine yapılan bu tahribat bölgenin ekolojik yapısını bozduğu gibi, bölgedeki ekolojik dengeyi sağlayan hayvanların geçisine engel olacak bir set yarattı ve bölgenin florasını tamamen bozacak sonuçlar doğurdu. Bunun yanı sıra halkın da çiftçinin de bölgeden geçmesi, yürümesi engellendi tabii. Bu tahribatı yapan şahıslar Hazine arazisine kanunsuz olarak el koydukları gibi, bir taraftan da tel örgü ile sardıkları alanda kaçak betonarme inşaata da devam etmekteler" dedi.

“ENGELLENMEZSE, ÇEŞME BAĞCILAR GİBİ YAŞANMAZ HALE GELECEK”

Güler, "Eğer bu başıbozukluk böyle devam ederse, devlet halka ait olan Hazine arazilerine, ormanlara, SİT alanlarına sahip çıkmayıp bu haydutlukları engellemez ise Çeşme gelecek 3-4 sene içinde Bodrum, Marmaris, Kuşadası gibi, hatta İstanbul Bağcılar gibi yaşanmaz bir yer haline gelecek, betonlaşıp yok olacak" diye konuştu.

Hazine arazisine yapılan bu tahribat ve hukuksuz el koymalarla ilgili devletin yetkili kurumlarının acilen harekete geçmesini isteyen Güler, "Sorumluların cezai işlem görmeleri, tahribatın engellenmesi, el konulan arazilerin geri alınması gerekiyor" dedi.