
Aylin Nazlıaka’nın Boşanma ve Nafaka Davasının Ayrılmasına İlişkin Basın Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, “İktidar aile arabuculuğu ile boşanma davalarını ayırmayı, nafaka ve tazminat süreçlerini bölmeyi planlamaktadır. Kadınların ekonomik güvenliğini, hukuki kazanımlarını ve can güvenliğini tehlikeye atan hiçbir uygulamaya geçit vermeyiz” dedi.
Nazlıaka, Meclis’in açılmasıyla birlikte boşanma ve nafaka davalarının ayrılmasına ilişkin düzenlemelerin gündeme geleceğinin kamuoyuna yansımasına ilişkin yazılı basın açıklaması yayımladı.
Nazlıaka açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
İktidar, “kadınların mağduriyetlerini giderecekmiş” gibi göstermeye çalışıp tam tersini yapmayı planlıyor: Amaç boşanma koşullarının erkeklerin istediği gibi olmasını sağlamak ve kadınları nafaka hakkını budamaktır.
Şunu altını çizerek söylüyoruz: Boşanma davalarının ayrılması; kadınların nafaka, mal paylaşımı ve tazminat gibi haklarının yıllarca ertelenmesi demektir. Kadınların üç kuruşluk ekonomik güvencelerinin dahi ellerinden alınması demektir. Bu bakış açısı, erkekler için “boş ol” diyerek boşanmayı kolaylaştırırken, kadınlar için adaletin kâğıt üzerinde kalması anlamına gelir. Türkiye’de yargının yavaş işlediği doğrudur; ancak bu sorununun bedelini kadınlara ödetmek kabul edilemez.
36 MİLYON RUHSATSIZ SİLAHIN YÜZDE 96’SI ERKEKLERİN ELİNDE!
Bugün kadınlar, en güvenli olmaları gereken yerde, evlerinde öldürülüyor. Koruma kararları uygulanmadığı için her gün yeni kadın cinayetleri işleniyor. Yalnızca son bir haftada ikisi çocuk 6 kadın öldürüldü. Türkiye’de erkek şiddeti her geçen gün tırmanıyor, bireysel silahlanma korkunç boyutlara ulaşmış durumda. 2024 verilerine göre 4 milyon ruhsatlı, 36 milyon ruhsatsız silah var. Üstelik bu ruhsatsız silahların yüzde 96’sı erkeklerin elinde! İşte böylesine güvensiz bir ortamda iktidar kadınların haklarını güçlendirmek yerine, onların kazanımlarına göz dikiyor.
“Aile arabuluculuğu” adı altında kadınları masaya oturtmak, faili güçlendirmek, mağduru daha da mağdur hale getirmektir. Arabuluculuk, eşit güçler arasında uygulanır. Erkek egemen bir toplumda, arabuluculuk masasında kadınların eşit güçte olmayacağı bilinen bir gerçektir. Arabuluculuk görüşmelerinin yapılacağı ofisler, kadınların can güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturacaktır.
AVRUPA’YI ÖRNEK GÖSTERENLERE SORUYORUZ
İktidar, bu uygulamaya yönelik Avrupa ülkelerini örnek gösteriyor ama soruyoruz: Türkiye, Avrupa’daki sosyal hizmet mekanizmalarına, etkin güvenlik önlemlerine, güçlü denetim sistemlerine ne kadar sahip? Avrupa’yı örnek alacaksak neden İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe sokmuyoruz? Ülkemizde sosyal devlet ilkesi rafa kaldırılmışken, kadınların kazanılmış haklarını budamaya kalkmak en hafif tabirle kadın düşmanlığıdır.
Bizler kadınların ekonomik güvencesini, hukuki kazanımlarını ve can güvenliğini tehlikeye atan hiçbir uygulamaya izin vermeyiz. İktidar bilmelidir ki kadınlar kazanılmış haklarından asla vazgeçmeyecek, bu karanlık düzenlemelere boyun eğmeyecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kadınların yaşam hakkını, özgürlüğünü ve eşitliğini savunmaya; her koşulda kadınların yanında durmaya devam edeceğiz.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.