4. YARGI PAKETİ TBMM’DE: KATALOG SUÇLARDA TUTUKLAMA İÇİN SOMUT DELİL ŞARTI

4. YARGI PAKETİ TBMM’DE: KATALOG SUÇLARDA TUTUKLAMA İÇİN SOMUT DELİL ŞARTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilen İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında hazırlanan dördüncü yargı paketi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Buna göre; boşanmış eşe...

ŞEYMA PAŞAYİĞİT

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilen İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında hazırlanan dördüncü yargı paketi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Buna göre; boşanmış eşe karşı işlenen “kasten öldürme”, “kasten yaralama”, “işkence” ve “tehdit” suçları“nitelikli suç” kapsamına alınacak. “Terör”, “soykırım”, “kasten öldürme”, “işkence”, “cinsel saldırı”, “çocuğun cinsel istismarı” suçlarını da kapsayan “katalog suçlar” karşısında tutuklama kararı verilmesi için somut delil şartı getirilecek.

AKP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı "Yargı Reformu Strateji Belgesi" kapsamında, 4. Yargı Paketi’ni hazırladı.

AKP İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş, Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt ile 63 milletvekilinin imzasıyla; “Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” bugün TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

27 maddeden oluşan teklifte, 4 kanunda değişiklik öngörüldü.

BOŞANAN EŞE İŞLENEN SUÇUN CEZASI AĞIRLAŞTIRILACAK

Teklif ile “başvuruların cevapsız ve sürüncemede bırakılmasının önüne geçmek” amacıyla idareye yapılan başvuruya cevap verme süresi, 60 günden 30 güne indirilecek.

Türk Ceza Kanunu’ndaki “kasten öldürme”, “kasten yaralama”, “işkence” ve “tehdit” suçlarında yer alan “üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı” ibaresine, “kadına karşışiddet eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması” amacıyla “boşandığı eşe” ibaresi de eklenecek. Böylelikle failin boşandığı eşe karşı suçu “nitelikli suç” kapsamına alınacak.

YAKALAMA EMRİNE TAAHHÜT ŞARTI

Banka, kredi kurumları, kredi kartlarının araç olarak kullanıldığı bilişim suçlarında, “zaman ve hak kayıplarınıönleme” amacıyla mağdurun oturduğu yer mahkemesi de yetkili olacak.

Mazeret bildirmeksizin gelmeyen ve hakkında zorla getirme kararıçıkarılan tanıklara, karar; iletişim bilgilerinin dosyada bulunması halinde telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlarla bildirilebilecek.

Sadece ifadesi alınmak amacıyla yakalama emri olan kişiler, mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde belirtilen tarihte ilgili yargı merciinde olacağını taahhüt ederse her yakalama emri için bir kez geçerli olmak üzere cumhuriyet savcısı tarafından serbest bırakılabilecek. Ancak kişi taahhüdünü yerine getirip yargı merciine gitmezse, hakkında bin TL idari para cezası kararı verilecek.

KATOLOG SUÇLARDA SOMUT DELİL ARANACAK

Katalog suçlarda, kişi hakkında verilecek tutuklama kararının; “kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı” yerine “somut delillere dayanması” gerekecek.

Yani, bir kişi hakkında, “katalog suç” kapsamındaki bir suçlama karşısında tutuklama kararı verilmesi için “somut delil” aranacak.

“Terör”, “soykırım”, “insanlığa karşı suçlar”, “göçmen kaçakçılığı”, “insan ticareti”, “kasten öldürme”, “silahla işlenen nitelikli yaralama”, “işkence”, “cinsel saldırı”, “çocuğun cinsel istismarı”, “hırsızlık”, “yağma”, “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “düşmanla işbirliği yapma”, “devlete karşı savaşa tahrik”, “anayasayı ihlâl”, “cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı”, “yasama organına karşı suç”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı silahlı isyan” ve “devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suçları işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlarının da aralarında bulunduğu suçlar "katalog suç" kapsamında bulunuyor.

“Adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı” gerekçesiyle verilen tutuklama kararlarında, tedbirlerin neden yetersiz kalacağını gösteren delillerin yer alması gerekecek. Adli kontrol tedbiri kapsamında, “konutu terk etmeme” kararının verilmesi halinde; kişinin konutta geçirdiği her iki gün, hakkında verilen mahkûmiyet süresinde bir gün olarak hesaplanacak.

Şüpheli veya sanık hakkında, adli kontrol yükümlülüğünün devam ettirilip ettirilmemesi; en geç 4 ayda bir tekrar değerlendirilecek. Bu karar; soruşturma evresinde, cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde resen mahkeme tarafından verilecek.

ADLİ KONTROLE SÜRE KISITLAMASI

Adli kontrol altında geçecek süre, ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen işlerde en çok iki yıl olarak belirlenecek ve bu süre zorunlu hallerde gerekçe gösterilerek bir yıl daha uzatılabilecek. Adli kontrol altında geçecek süre, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren işlerde ise en çok üç yıl olacak.

Bu süre zorunlu hallerde gerekçe de gösterilerek uzatılabilecek. Uzatma süresi de toplamda üç yılı geçemeyecek. Terör suçlarında ise bu uzatma süresi en çok dört yıl olacak. Bu düzenlemede yer alan süreler çocuklar için yarı oranında uygulanacak.

Tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtlar, beraat kararı verilmesi durumunda yok edilecek ve en geç 15 gün içinde ilgilisine yazılı olarak bildirilecek.

İddianamelerde, ilgiliye atfedilen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmeyecek. İddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi; sanığa, mağdura ve şikayetçiye telefon, faks, elektronik posta gibi araçlarla bildirilecek.

Sulh ceza mahkemelerinin tutuklama ve adli kontrol kararlarının denetimine "dikey itiraz" yöntemi getirilerek, sulh ceza hakimliği tarafından tutuklama ve adli kontrole ilişkin verilen karara karşı itirazlar asliye ceza mahkemesince incelenecek.

HAKİM ADAYLARI VE STAJYER AVUKATLARA AYM’DE STAJ İMKANI

Anayasa Mahkemesi Kanunu'nda yapılan düzenleme ile hakim adayları ve stajyer avukatlar, Anayasa Mahkemesi’nde staj yapabilecek.

GEREKÇE: İNSAN HAKLARI KONUSUNDA FARKINDALIĞIN ARTIRILMASI

Teklifin gerekçesi ise özetle şöyle:

“Temel hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığın geliştirilmesi, hukuki güvenliğin güçlendirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesi, yargıya güvenin artırılması ve insan odaklı hizmet anlayışının geliştirilmesi, günümüzde ana ilke ve değerler olarak kabul edilmektedir.

Teklifle, yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi, hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflığın geliştirilmesi, kişinin maddi ve manevi bütünlüğü, özgürlük ve güvenliği ile özel hayatının korunmasında daha etkin adımlar atılması ve insan hakları konusunda üst düzey idari ve toplumsal farkındalığın artırılması amaçlarına yönelik olarak öncelikli faaliyetlerin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.