Gökhan Günaydın: ‘Augustinus Yaşasaydı Bugün O Adamı Da Tutuklardınız’

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada 5 Kasım 2006 tarihinde hayatını kaybeden Bülent Ecevit’in bugün 19’uncu ölüm yıldönümü olduğunu ifade etti. CHP’li Günaydın, şunları dile getirdi:

“Kendisini saygıyla ve rahmetle anıyoruz. Partimizin 3'üncü Genel Başkanı, ülkemizin Başbakanıydı. Ancak bir devlet adamı ve siyaset adamı olmanın çok ötesinde nitelikleri vardı. Bu nitelikleri her geçen gün daha fazla arıyoruz. Önce; okuyan, yazan, şiir yazan bir devlet adamıydı, bir siyasetçiydi. Bir insanın şiir yazıyor olması aslında ülkesine ve yaşadığı topluma duyduğu saygının ve aşkın bir ifadesidir. Aynı zamanda, gazeteciydi, bir gazeteci duyarlılığıyla topluma bakıyordu. Akıcı yabancı diliyle uluslararası müzakereleri nasıl yetkinlikle yürüttüğünü hâlâ izlerken gıptayla ona hayran oluyoruz. Tabii, bütün bunların yanında mütevazılığı, arabasını kırmızı ışıkta durdurması, kendi alışverişini kendi yapması; bugün konvoylarla dolaşan, 3 bin kişilik koruma ordularıyla dolaşanlara örnek olacak niteliktedir. Yalnız, sadece kişisel özellikleri değil, daha önemli özellikleri var. Antiemperyalist nutukları atıp gidip Amerika'nın her türlü talebine "evet" diyenlerden çok öte bir tutumu vardı. Örneğin, rahmetli Erbakan'la beraber kurdukları koalisyon Hükûmetinde, her türlü engellemeye rağmen, Kıbrıs'a barış götürmek için müdahale etmesini buradan bir kez daha saygıyla anarım. Tabii, bu sözü bir vecize hâline geldi: "Biz yurtseverliği sokak duvarlarına değil, Kıbrıs'ın Beşparmak Dağları'na yazdık." diyen Bülent Ecevit'e buradan teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Başka bir şey hatırlıyorum: "Afyon ekemezsiniz Türkiye'ye." diyen Amerika'ya karşı "Türkiye Cumhuriyeti hangi toprağında hangi ürünü ekeceğine kendisi karar verir." diyen bir kararlılıktı. Bugün gidip Trump'la iş birliği yapanların öğreneceği çok şey var. Bununla da sınırlı değil, bir iktidar olarak memleketin başına geldiğinde kadrolaşmak yerine "Vatanın evlatları benim için aynıdır, ayırmam." diyen ve dolayısıyla kamu alımlarında mülakatı kaldıran, yasaklayan bir anlayışın sahibiydi. Ya, sırası gelmişken sorayım: Hani seçim zamanında diyordunuz ya "Mülakatı kaldıracağız." diye, ne oldu, ne oldu "Mülakatı kaldıracağız." lafından vaz mı geçtiniz? Sonra mülakatı kaldırmaktan vazgeçtiniz, "Mülakat gibi mülakat yapacağız." dediniz, sadece bu lafınız bile öncekilerin mülakat olmadığını ortaya koyuyordu. Geleceğine ve kazanımlarına girdiğiniz bu memleketin gariban evlatlarının ahı hepinizin boynunuzdadır, bunu çok açık ifade etmek isterim.”

“Şimdi bugün bir HSK seçimi yapılacak, Hâkimler ve Savcılar Kurulu. Bu Hâkimler ve Savcılar Kurulu nasıl teşkil edilmiş? 13 üyeden oluşuyor. Bunun 4'ünü Cumhurbaşkanı zaten kendisi atıyor, 1'i Adalet Bakanı, 1'i de müsteşarı, etti mi 6? 13'ten 6'yı çıkartırsanız geriye 7 kalıyor, 7'yi de Türkiye Büyük Millet Meclisi seçecek. Bu Kurulun bağımsız ve tarafsız olabilmesi, en azından dengeli olabilmesi için Anayasa 159 demiş ki: "İlk turda üçte iki çoğunluk arayacaksın, ikinci turda beşte üç çoğunluk arayacaksın, bulamazsan en çok oy alanlardan ad çekme suretiyle üçüncüyü bulacaksın." Bununla hiç olmazsa 6 kişiyi seçen Cumhurbaşkanını dengelemeye çalışmış. Siz ne yaptınız? Geçen seçimlerde Komisyonda tamamını kendiniz seçtiniz ve buraya getirdiniz, burada da istatistik bilimini ağlatarak -hani daha fazlasını söylemeyeyim- 5 kişiyi istediğiniz torbadan çekmeyi başardınız. Bu Türkiye Büyük Millet Meclisi adına kara bir lekedir, bunun altını çizeyim. Hiç kimse "Böyle bir şey olmadı." diye nutuk atmasın, beşte 5 çekmenin istatistikteki yeri nedir, siz önce bir ondan haber verin.”

“Bugün, bir başka çekersiniz, tabii, çekilmeyecek bir şey yok yani. Onların nasıl çekildiğini bu memleket biliyor, tarihte biliyor yazıyor zaten bunları. Bugün bir HSK seçimi daha yapılacak, grubumuz aynı tiyatronun bir kere daha sahnelenmesine ortak olmayacak, buradan çıkacağız.Yalnızca burada grup yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımız olacak ki hiç olmazsa istatistiğe biraz saygı duyun. Peki, bu tablo nereye getiriyor memleketi ben söyleyeyim: Hâkimler Savcılar Kurulu tarafsız ve bağımsız olmayınca seçilen insan kendi odasında bir siyasal partiye işaret eden işaretler yapmakta bir tereddüt görmeyince yani "ben tarafım, tarafsız falan değilim"i açıkça söyleyebilecek bir ahlaka sahip olduktan sonra oradan da tarafsızlık ve bağımsızlık beklemek mümkün olmuyor. Ne oluyor biliyor musunuz? Avukat kılığında bir adam gidiyor, içerideki tutukluya diyor ki: "Şu iki sayfayı imzala." O iki sayfayı kim yazdı eline verdi? Sen mi yazdın? Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanına, tutuklu Belediye Başkanına iftira etmek üzere o metni bir düz avukat yazmış olabilir mi? "Bunu yaz, bunu imzala, üstüne bir de 2 milyon dolar para ver, seni çıkaralım." diyor. Bunu o avukat tek başına mı söylüyor, birilerine güvenerek mi söylüyor?”

“Peki, buna yönelik olarak HSK bir yaptırımda bulunuyor mu? Ahmak davası sırasında hâkim uçuruluyor, hâkim uçuruluyor! Büyükçekmece adliyesinde savcı mütalaa vermiyor. İdare mahkemesinde doğru sorular soran heyet dağıtılıyor ve bütün bunları Hakimler ve Savcılar Kurulu uzaydan seyreder gibi seyrediyor. Ben söyleyeyim size: Bugün kaybettiğimiz adalet duygusu sadece siyasi rakiplerinizi değil, Türkiye'nin tamamını yaralıyor ve bir memlekette eğer adalet kaybolursa geriye bir şey kalmaz. Milattan önce Augustinus demiş ki: "Devletin içerisinde adaleti çıkartırsanız geriye bir çeteden başka ne kalır?" Eğer o adam, bu lafı, bugün söyleseydi, o adamı da tutuklardınız. Dolayısıyla, bütün bunları sağlıklı bir çerçeveye oturtmak Meclisin görevidir.”



İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.

SİYASET Haberleri

Gökçe Gökçen, Murat Çalık’ı ve Annesi Gülseren Çalık’ı Ziyaret Etti: “Bu Artık Bir Siyaset Meselesi Değil, Vicdan Meselesidir”
Yalçın Karatepe: “2026 Yılı Bütçesi Halk İçin Yapılmış, Refah Üretmek Üzere Hazırlanmış Bir Bütçe Değildir”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “Sosyal Demokrat Belediyecilikle Gurur Duyuyoruz”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “Ben Savcılara Ne Dediğimi Biliyorum, Lüksemburg’daki Pisliği Yalanlarla Örtemezsiniz”
Gökhan Günaydın: “Alçak Bir Algı Faaliyeti Kiminmiş Ali Yerlikaya?”