CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Kayserili kooperatif mağdurları ile birlikte TBMM’de açıklama yaptı. Arık, 2011’de aldıkları tapuya yeni borç çıkarılan mağdurların mahkeme devam etmesine rağmen evlerinden atıldıklarını söyledi. Arık; şehit annesinin, kanser hastasının, özel gereksinimli çocuğu olanın dışarı atıldığını ve mahkemede bilirkişi olarak atanan kişinin aynı zamanda bu kooperatifin danışmanlığını yaptığını belirtti. Arık, “Allah’tan korkun. Kuldan utanın. İktidar partisi buranın temeli atılırken kurdele kestiler” dedi. Mağdurlar ise “Sarayın itibarını korumak için kendi itibarımızdan olduk” diye konuştu.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, kooperatif mağdurlarıyla beraber TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Kooperatif mağdurları, 2011’de aldıkları tapuya yeni borç çıkarıldığını ve mahkeme sürecinin devam etmesine rağmen evlerinden atıldıklarını söyledi. Mağdurlar, kooperatif yasasının değişmesini istedi. Çetin Arık, araştırma önergesi verdiklerini söyledi.
Arık, şehit annesinin, kanser hastasının, özel gereksinimli çocuğu olanın dışarı atıldığını anlattı. Arık, devam eden mahkemede bilirkişi olarak atanan kişinin aynı zamanda bu kooperatifin danışmanlığını yaptığını belirtti.
Arık, “Allah’tan korkun. Kuldan utanın. Fakir fukara edebiyatı yapıyorlar. Fakir fukarının cebinden ellerini çekmiyorlar. Gerçekten vurgun ve soygun düzeni var. Buna vicdan dayanmaz” dedi.
Arık, “İktidar partisi buranın temeli atılırken kurdele kestiler. Şimdi demiyorlar ki ‘biz kefil olduk, bize güvendi.’ Niye bu insanları mağdur ediyorsunuz diye bir insan sormuyor” tepkisini gösterdi.
ARIK: KARA KIŞIN ORTASINDA BU KARDEŞLERİMİZ DIŞARI ATILIYOR
Çetin Arık, şöyle konuştu:
“Burada gördüğünüz kardeşlerim; ev sahibi olmak isterken dert sahibi olan insanlar. Kooperatif mağdurları. Dar gelirli insanlar. Küçük bir evleri olsun istemişler, bir kooperatife üye olmuşlar, başlarına gelmeyen kalmamış. Ablam kanser hastası, kemoterapi alması gerekecek ama evini polis zoruyla boşaltacaklar diye gidemiyor. Şehit annesi, ‘benim yavrum şehit oldu, bu parayla kooperatife üye olduk, şimdi evimizi alıyor’ diyor. Kooperatif 2003 yılında kuruluyor. 2011 yılında ‘biz kesin hesabı çıkardık, parayı öderseniz ev sahibi olacaksınız’ diyor. Bu kardeşimiz de kredi çekip parayı ödüyorlar, tapuları alıyorlar; ipotek yok, haciz yok. 10 yıl sonra ‘faiziyle beraber 320 bin lira para ödeyeceksiniz’ diyorlar. ‘Biz çık derseniz çıkabilirsiniz ancak’ diyorlar. 2011’de tapunuzu almışsınız, borcunuzu ödemişsiniz, 8-9 yıl sonra ‘biz yanlış hesaplamışız’ diyorlar. Başka bir kooperatif, 2014 yılında tapuların veriyor. ‘Bu sizin tapularınız’ diyor. Yönetim el değiştiriyor, başka bir yönetime geçiyor. Sonra ‘6 milyon lira daha ödeyeceksiniz’ diyor. Bu konuların gündeme getirilmesi için milletin meclisinde bu kardeşlerimiz burada.
Bir araştırma önergesi verdik. Haksızlık var. Kara kışın ortasında bu kardeşlerimiz dışarı atılıyor. Şehit annesi, kanser hastası, özel gereksinimli çocuğu olan dışarı atılıyor. Bu iktidar şeker fabrikasının yönetim kurulunu değiştirmek için yasa değiştirdiler çünkü orada para var. Ama o gün ‘güvenle üye olabilirsiniz’ diyenlerin hiçbiri şimdi yok.” Mahkeme devam ediyor henüz sonuçlanmamış. Aceleniz ne? Bilirkişi atanmış. Aynı zamanda bu kooperatifin danışmanlığını yapıyor. Allah’tan korkun. Kuldan utanın. Fakir fukara edebiyatı yapıyorlar. Fakir fukarının cebinden elini geçmiyor. Gerçekten vurgun ve soygun düzeni var. Buna vicdan dayanmaz. Buranın temeli atılırken iktidar partisi kurdele kestiler. Şimdi demiyorlar ki biz kefil olduk, bize güvendi. Niye bu insanları mağdur ediyorsunuz diye bir insan sormuyor.”
“KIŞ GÜNÜ DIŞARIYA ATTILAR”
Kooperatif mağduru, “Kanser hastasıyım. Ben değneklerle yürüyen kadınım. Ben saray falan istemiyorum iki göz oda istiyorum. Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Kış günü biz nasıl dışarı atılabiliriz” diye sordu.
Başka bir mağdur, “Dışarıya atılan üyeyim. Bizim kalacak yerimiz yok. Dışarıdayız şu an. 13 yaşında kızımla beraber dışarıdayım. Orayı hakkıyla alan kişileriz. Evimizde oturmak istiyoruz. Kış günü dışarıya attılar” dedi.
“ÇOCUĞUM KORKUYOR”
Özel gereksinimli bir çocuğu olan mağdur “Benim de engelli çocuğum var. Çocuğum korkuyor. Bizi dışarı atacaklar diye. Çocuğumun psikolojisi bozuldu” dedi.
Evinden atılan başka bir kooperatif mağduru, “İkinci mağdur da benim. Ben hastanedeyken evimi çilingirle açıp, beni kapı dışı ettiler. Şu an üç çocuğumu bırakıp geldim. Valiliğe, kaymakamlığa, Memduh Bey’e (Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç) gittik. Gelip de biri ‘bu nasıl olur ne yapılır’ demediler. Bizi duyuyorlar ama yapmak istemiyorlar. Bizim sesimizi artık duysun. Dışarı atıldık. Hem evimizden atılıyoruz hem tehdit ediliyoruz. İş yok. Ben nasıl kira ödeyeceğim? Ben evimi istiyorum, borçlu değilim, paramı da ödedim” diye konuştu.
“SARAYIN İTİBARINI KORUMAK İÇİN KENDİ İTİBARIMIZDAN OLDUK”
Dar gelirli olduklarını ifade eden başka bir mağdur, “Aldığı bir buçuk lira emekli maaşı. Nereye gideyim? Torunun biri hasta” dedi.
AKP kanadından kimseye ulaşamadıklarını belirten mağdurlar, “Biz hiçbir şekilde sesimizi duyuramadık. Memduh Bey’in açılışı vardı geçen hafta. Derdimi anlatmaya gittim. Dinlemedi bile. AK Parti’ye veren biriyim oyumu. Dinlemediler. Her yere gitti biz. AK Parti’nin her yerine gittiler ama dinlemediler… Sarayın itibarını korumak için kendi itibarımızdan olduk” dedi.
Basın toplantısının devam ettiği sırada kooperatif mağdurlarından biri, bir yurttaşın daha evinden atıldığını söyledi. Çetin Arık’ın izlettiği görüntülerde; eşyaları evin dışına atılan bir yurttaşın isyan sesleri duyuldu.